Trabzonspor - Fenerbahçe... Bir maçın anatomisi...

Lokman Özkul'un yazısı... Trabzonspor - Fenerbahçe... Bir maçın anatomisi...

Trabzonspor - Fenerbahçe... Bir maçın anatomisi...

Lokman Özkul'un yazısı... Trabzonspor - Fenerbahçe... Bir maçın anatomisi...

Trabzonspor - Fenerbahçe... Bir maçın anatomisi...
21 Mart 2024 - 17:29

Trabzonspor - Fenerbahçe... Bir maçın anatomisi...

Lokman Özkul'un yazısı...
Trabzonspor - Fenerbahçe...
Bir maçın anatomisi...

 

Ülkemizin birlik beraberliğe en çok ihtiyacı olduğu zamanlarda, hiç gerekmediği halde maalesef gündemimiz sürekli futbol ve futbol dışı olaylar oluyor. Özellikle Gazze gibi bir gündemimiz varken, bu konulara çok girmek istemememize rağmen ısrarla bizler ve bütün ülke, spor kamuoyu maalesef çekiliyor. Haliyle bizler de buralardan fikirlerimizi beyan etmek durumundayız.

Şimdi bir maç diyoruz ama sonrasında gelişen olaylar bir maçı çok geçiyor ülkenin iç güvenliğini tehdit edecek durumlara kadar gelebiliyor. Camialar karşı karşıya getiriliyor, ortam geriliyor, maksadını aşan açıklamalar yapılıyor ve toplumun özellikle taraftarların sinir uçlarıyla oynanıyor. Bunların baş  müsebbibi TFF Başkanı olacak zat, hiçbir şey yokmuş gibi arlanmadan utanmadan o koltukta oturmaya devam ediyor. Skandalların kahramanı bu zat, ülkeye ve ülke futboluna yeteri kadar zarar verdi önceki yazılarımda da sıklıkla ifade ettiğim gibi bu zat artık ülkenin iç güvenlik sorunu haline geldi. Tekrar ediyorum istifa etmiyorsa tez elden görevden alınmalıdır.

Evet maça dönecek olursak, geçen hafta pazar günü oynanan Trabzonspor-Fenerbahçe maçı, Türkiye'nin güvenlik risk oranı en yüksek maçıdır diyebiliriz. Aslında bu kadar riskli olmazdı çünkü Trabzonspor'un herhangi bir iddiası yoktu ama ilgisiz alakasız kişilerin, maçtan bir hafta önce açıklamaları ile ortam gerilmeye başladı. Yorumcu sıfatıyla bazıları, yönetici sıfatıyla bazıları, bu maçla hiç alakası olmadığı halde, önceki maçtaki bir duruma atıf da bulunarak; haydi bunları Trabzon'da yapabiliyorsan yap bakalım diyerek Trabzonspor taraftarları üzerinde de gereksiz yere bir baskı oluşturdular.

Oyuncuyla hakem arasındaki konuşmanın hakem tarafından cezalandırılmaması hakemin acziyetidir. Bu da mevcut hakemlerin bulunduğu kifayetsizliği gösterir. Bu mevzuyu buradan alıp, Trabzon'a taşıma gayreti benim kanaatime göre açık bir provokasyondur.

Gelelim maçın hakemine. Halil Umut Meler, hiçbirimizin tasvip etmeyeceği bir şekilde Ankaragücü Başkanından maç sonrası yumruk yedi ve bir müddet maçlara çıkmadı. Büyük bir travma yaşamış bu hakemi, Federasyon ve onun sözde başkanı önce Beşiktaş-Galatasaray, daha sonra da Trabzonspor- Fenerbahçe maçlarını vererek çok daha büyük bir baskı altına almış oldu. Travma yaşamış bir insanın kesinlikle kaldıramayacağı bu maçları nitekim Halil Umut Meler de kaldıramadı. İki maçta da çok büyük hatalar yaptı, hata demek ne kadar karşılık bulur bilmiyorum ama biz iyi niyetimizden bunu söylüyoruz yalnız Halil Umut Meler'in iyi niyetine de inanmıyorum.

Özellikle, Trabzonspor- Fenerbahçe maçı sahaya atılan maddeler, yana meşaleler ve birçok hadise nedeniyle dünyanın hiçbir yerinde bu maç oynatılamazdı. Maç hakem kararıyla ertelenir ve kararı da federasyon verirdi. Dünyanın hiçbir yerinde sahada meşale yanarken oyun oynatılmaz, bu şekilde bile maçı oynatıyorsa burada ciddi bir şekilde durmak gerekiyor. Birçok olaya rağmen bu maçı oynattı ve maçın sonunda tribünlerden sahaya giren, girmemesi gereken taraftar görünümlü şahıslar futbolcuların üzerine yürüyerek kimine vurarak ve sahada kargaşa çıkararak olayları zirveye çıkardılar. Futbolcular da nefsi müdafaa hakkını kullandılar, bazılarının bunu abarttığını söyleyebiliriz. Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddesine de bakarsak, kendisine saldırılmış kişilerin, onlara karşı mukavemet etmesinde aşırılıkların cezalandırılamayacağına dair atıf var. Bu sahaya girenlerin, başını çekenlere bakarsak  tribünlerde yer alan maskeli bir grup. Maskeler ile sahaya giriyorlar ve dövüş konumunda gardlarını alarak sporculara karşı tavırlarını gösteriyorlar. Gözaltına alınan 12 kişiden 11'i bu maç için yurt dışından gelmiş, gayri yasal bir şekilde başkalarına ait passoliglerle maça girmişler, burada açık bir tezgahın, açık bir provokasyonun olduğu gayet net. Bunları bu maç için kim yurt dışından getirdi, kimler passoligleriyle girmelerine izin verdi, kimler de buna göz yumdu. Kimse bunu tesadüf diye açıklamaya, geçiştirmeye kalkmasın böyle bir tesadüf olamaz.

Trabzonspor taraftarlarını bu mevzudan ayırıyoruz, çünkü bu kişilerin amacı aynı zamanda, Trabzonspor taraftarlarını galeyana getirmekti. Çoğunluk, hatta tamamına yakını sağduyulu davranarak galeyana gelmedi. Bunlara uyan yaklaşık 50-60 kişilik bir grup daha sahaya indi, onlar da güvenlik görevlilerinin müdahaleleri ile durduruldu. Güvenlik görevlileri deyince, sahada ve tribün çevresinde özel güvenlik görevlilerini gördük, polis özellikle çevik kuvvet göremedik desek yeridir. Güvenlik risk oranı yüksek bir maçı, özel güvenlik görevlileri ile yürütmeye çalışmak önemli bir zaaftır.

Sayın İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya bu zaafiyeti değerlendirecektir. 200 güvenlik görevlisi ile 40.000 kişiden oluşan tribünleri ve ortaya çıkabilecek hadiseleri kesinlikle önleyemezsiniz ki önlenememiştir de zaten. Bunun neticesinde bütün dünyaya rezil olduk. FIFA- UEFA- Dünya Profesyonel Futbolcular Birliği, birçok uluslararası kuruluş, uluslararası basın; Türkiye'de skandal diye verdiler ve kınadılar hadiseleri. Yüzümüz bir kez daha kızardı asıl kızarması gerekenlerin yüzü kızarmamış olmasına rağmen.

Şimdi çok mu mutlusun ısrarla TFF Başkanlığını işgal etmeye çalışan çok ekşimiş hatta kokmuş zat.

Lokman ÖZKUL

Spor Yazarı ve Yorumcu

YORUMLAR

  • 0 Yorum